Bir Zamanlar New York Cosmos

1970 yılında Kuzey Amerika Futbol Ligi’ne katılan, yaptığı pahalı transferlerle bir dönem popülerlik kazanan ancak daha sonra düşüşe geçip 1984 yılında kapanmak zorunda kalan New York Cosmos’un hikayesi.
1970 yılında Kuzey Amerika Futbol Ligi’ne katılan, yaptığı pahalı transferlerle bir dönem popülerlik kazanan ancak daha sonra düşüşe geçip 1984 yılında kapanmak zorunda kalan New York Cosmos’un hikayesi.

2000 yılının yaz aylarında Real Madrid başkanlığına seçilen Florentino Perez,  2000 yılında ezeli rakibi Barcelona’dan Luis Figo’yu, 2001 yılında Juventus’tan Zinedine Zidane’ı, 2002 yılında Ronaldo Nazario’yu ve 2003 yılında teknik direktörlüğe getirilen Carlos Queiroz’un da çabalarıyla David Beckham’ı kadrosuna kattı. Dönemin yıldız oyuncularını takıma katma projesini ‘Los Galacticos’ olarak adlandıran başkan Florentino Perez bu transferler için ciddi paralar harcamıştı ama medyanın tüm ilgisini de takımın üzerine çekmeyi başarmıştı. Gerek medya gerekse taraftarlar Real Madrid’in yıldızlar dolu kadrosunu izlemek için sabırsızlıkla bekliyordu. Madrid, ilk sezonunda takım oyunundan uzak daha çok yıldızların taşıdığı bir takım olarak yine de son 7 haftaya girilirken ligde 1. sıradaydı. Ancak sezonun son 7 maçında alınan 6 mağlubiyet sonrası şampiyonluk Valencia’ya kaybedilmiş, Los Galacticos ise sezonu 4. sırada bitirebilmişti. Devam eden sezonlarda takıma katılan Michael Owen, Robinho gibi isimlere rağmen Real Madrid istediği başarılara ulaşamadı ve yıldızlarla oluşturulan kadro yavaş yavaş dağıldı. Bu yazımızda tıpkı 2000’li yıllardaki Real Madrid gibi kadrosunu yıldızlarla dolduran ancak ekonomik sebeplerden dolayı bunu sürdüremeyen 70’li yılların popüler takımı New York Cosmos’dan bahsedeceğiz.

Kuruluş

1966 yılında İngiltere’de düzenlenen Dünya Kupası, Kuzey Amerika’da iyi bir izleyici sayısına ulaşınca spor yatırımcıları pazarda bu yönde bir açık olduğunu gördü ve yapılan girişimler sonucu Kuzey Amerika Futbol Ligi (NASL) kurulması kararı alındı. Ligde ABD ve Kanada takımları yer alacaktı. 1968 yılında açılan lig, gerek ABD’de gerekse Kanada’da pek ilgi çekmemişti. Çünkü futbol, ABD’de popüler sporlar arasında yer almıyordu. Bu yüzden yeni açılan ligin hem TV gelirleri hem de tribün gelirleri çok düşüktü ki ligde yer alan birçok futbolcu ikinci bir işte çalışmak zorunda kalıyordu. Kulüp; plak şirketi Atlantic Records’un sahibi Türk iş adamı Ahmet Ertegün ile ağabeyi Nasuhi Ertegün ve Warner Bros. patronu Steve Ross tarafından kuruldu.

Kulübün finansmanı Steve Ross, futbolu ülkesi ABD’de sevilen bir spor haline getirmek için muslukları açacağının sinyallerini daha ilk günden vermişti. İşe beş milyon dolarla başlayan ekip ilk iş olarak 1960’ların sonlarında (NASL) takımı Baltimore Bays’de çalışan Clive Toye’u genel menajer olarak işe aldı. Teknik direktörlüğe de Gordon Bradley getirildi. Daha sonra yönetim tarafından satın alınan New York Generals takımının isim değişikliği için kulüp tarafından bir isim yarışması düzenlendi. Üç binden fazla öneri gelmişti. Kazananlar aynı fikri veren iki öğretmendi: New York Cosmos. Ardından takımla ilgili başka düzenlemelere gidildi. Warner’ın simgesi Buggs Bunny takımın maskotu oldu ve devre aralarında sahada dans gösterileri yapıldı. Ligin sorunu seyirci azlığı ve futbola olan ilgisizlikti ancak Cosmos yönetiminin bunu çözmek için attıkları ilk adımlardı bunlar. Takımın kadrosu başlangıçta büyük çoğunluğu başka ülkelerde doğup New York’a yerleşmiş veya birinci nesil göçmenlerin torunları olan yerel ligin yıldız oyuncularından oluşuyordu. Yani saha içinde de bir şeyler yapmak gerecekti zamanı gelince. Takım 1970’te kurulmasına rağmen ilk şampiyonluğunu 2 yıl sonra 1972’de kazanacaktı. Kısa sürede elde edilen başarıya rağmen seyirci sayıları ve medyanın ilgisi istenen düzeyin çok uzağındaydı ve kulüp zarar ediyordu. 1974 yılına kadar zaten az olan seyirci sayısı giderek düştü.

Pele’nin gelişi ve yükseliş

Yönetim ve Genel Menajer Clive Toye farklı bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorlardı. Saha dışında değiştirilebilecek hemen her şeyi değiştirmişler yine de ilgi toplayamamışlardı. Saha içindeki aktörlerin yani futbolcuların değişme sırası gelmişti. Kulüp sahibi Steve Ross için para sorun değildi ve Genel Menajer Clive Toye bir süredir aklında olan fikri onlara söyledi. 1974 yılında futbolu Santos’ta bırakan Pele’yi ABD’ye getirmekti fikri.

Pele ülkesi Brezilya’da da futbola döndürülmeye çalışılıyordur o sıralarda ve Ertegün kardeşler de Brezilyalılardan pek farklı düşünmüyordur. Önce, bu efsane futbolcuyla görüşmek isterler; ancak Pele, ABD’de futbol oynamaya hiç sıcak bakmadığı için, görüşmek istemiyordur. Bunun üzerine; Steve Ross’un yakın dostu, dünya siyasetinin duayen ismi ve dönemin hükümet üyesi Henry Kissinger devreye girer. Brezilyalı yetkililerin de aracılığıyla maddi sıkıntısı da olan Pele (Fiolax adlı bir kauçuk parça üreticisine yapılan başarısız bir yatırımdan sonra mali açıdan zor durumda olduğu için para gerekliydi.) Ertegün kardeşlerin NY Cosmos’una 3 yıllığı 4.5 milyon dolara imzayı atar. Clive Toye’ye daha sonra yapılan röportajlarda Avrupa’dan Juventus ve Real Madrid tarafından da istenen Pele’yi nasıl ikna ettiği sorulunca şu yanıtı verir: ”Oraya gidersen şampiyonluk kazanabilirsin. Bizimle gelirsen bir ülkeyi kazanabilirsin.” dedim.

Öyle de olmuştu. Pele’nin gelişi, seyirci sayısını bir anda 20 binlere çıkarır. Pele’nin gelmesiyle futbol dünyasının gözü ABD ligi NASL’ye çevrilmişti. Sadece New York Cosmos değil ligdeki diğer takımlar da para harcamaya başlayıp kariyerinin sonuna gelmiş hatta emekli olmuş futbolcuları kadrolarına katmaya başlamıştı. EusebioGeorge Best, Gerd Müller ve Johann Cruyff da ilerleyen yıllarda ligde oynamaya başladılar. New York Cosmos’a Pele gelmesine rağmen kulüp istenen başarıya ulaşamamıştı ve Pele’nin yanına yavaş yavaş yardımcı parçalar eklenmişti. Önce 1976’da İtalyan santrfor Giorgio Chinaglia katıldı. Chinaglia o zamanlar Avrupa’da da futbol oynamaya devam edebilme şansına rağmen Pele’nin yanında futbol oynamayı tercih etmişti ve 7 yıllık Cosmos kariyerinde yaklaşık 200 gol attı. Chinaglia ile birlikte iyi bir uyum yakalayan Pele, Cosmos’u sezon sonunda şampiyonluğa taşımıştı. Sezon sonunda Pele, 2. kez futbolu bırakmaya karar verdi. Bu kararın etkileri hem Cosmos’da hem NASL kısa sürede hissedilecekti.

Pele’nin gidişi ve kapanış

Pele’nin futbolu bırakmasının ardından 1977’de Pele’nin milli takımdan arkadaşı Carlos Alberto ve efsanevi Alman Franz Beckenbauer kadroya katılır. Bu muhteşem kadro, 1978 yılında, ikinci şampiyonluğun sevincini yaşamış; takımı izlemek için stada gelen seyirci sayısı, kazanılan başarıların da sayesinde 80 bine çıkmıştı. Ancak 80’li yıllara gelindiğinde işin rengi değişmişti. Hem ligin kendisi hem de ligdeki takımlar zor durumdaydı. Kariyerinin sonuna gelen futbolculara ödenen astronomik maaşlar hem ekonomik soruna hem de diğer futbolcuların ücret adaletsizliğinden dolayı greve gitmelerine neden olmuştu. Tüm bunlara rağmen Cosmos 1980 ve 1982’de ligde şampiyon olmuştu. Cosmos için yolun sonu, kulübün sahibi Steve Ross’un sahibi olduğu ATARI şirketinin 1983 yılında batmasıyla görünmüştü. Lig de kendini sürdüremeyince hem lig hem de Cosmos 1985 yılında faaliyetlerini durdurdular.

NASL nihayetinde başarısız olmasına rağmen, futbolu Kuzey Amerika’nın spor sahnesine ilk kez büyük ölçekte tanıttı ve Amerikalı çocukların futbola ilgi duymasını sağladı. Ayrıca FIFA’nın 1994 Dünya Kupası’nı ülkede profesyonel lig bulunmamasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri’ne vermesini sağladı. NASL’de yaşanan ekonomik sıkıntılar; günümüzdeki ABD ligi MLS’nin de bu yönde çeşitli önlemler alarak kurulmasını ve istisnalar dışında futbolcuların son durağı olmasını engelledi…

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın
Önceki Yazı

Secretariat: Bir Şampiyonun Yüreği

Sonraki Yazı

7 | TEMBELLİK

Bunlar da ilgini çekebilir