Cem Bölükbaşı: Sanaldan Gerçeğe

Teknolojik gelişmelerin ışığında girilen yeni yüzyılda hiçbir şey eskisi gibi değil. Milenyumun ardından başta eşyalarımız olmak üzere günlük hayatımız değişti. Akıllı sıfatıyla mekanik olarak işlev gören aletler ya da tekli sonuç veren fonksiyonlar yerini elektronik gereçler ve çoklu matematiksel cevaplar sunan ürünlere bıraktı. Bu durum spor branşlarına da etki etmekte gecikmedi. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanıcılarını sanal ortamda kolayca toplayabilen online oyunlar iyiden iyiye gelişti. Geliştikçe kitlesi arttı ve yepyeni bir alan açıldı; espor. Ülkemizde bu konu başlığı hakkında birbirinden garip ve çeşitli görüşler ortaya atılırken esporun nimetlerini kullanıp başarı merdivenlerinde tırmanmaya başlayan sporcularımız da var. Cem Bölükbaşı elektronik ortamdaki en başarılı ve öncü sporcularımızdan.

Need For Speed oyunu ile büyüyen Cem, 5 yaşından beri motor sporlarına ilgi duyuyor. Daha o yaşlarda Motokros yarışlarına katılmaya başlamış, hatta 6 yaşında ilk şampiyonluğunu almış. İki tekerlek üzerinde yaptığı tehlikeli hareketleri gören ailesi yapacaksa bari dört tekerlek üzerinde yapsın diyerek onu Go-Kart’a yönlendiriyor. Diğer taraftan F3’te yarışma hayalleri kurulurken ailesinin boyunu aşan yüksek bütçelerin farkına varılıyor ve sponsor da bulunamayınca rota başka yöne çevriliyor.

98 doğumlu Cem Bölükbaşı, araba sürme sevdasından vazgeçmiyor tabii ki, akranlarının içine doğup büyüdüğü sanal ortamda devam ediyor. Birçoğumuzun aşina olduğu araba yarışlarını bir gün gerçek yarışlara dönmenin hayalini kurarak oynuyor, ayrıca F1 gibi simülasyon yarış oyunlarını düzenli takip ediyor. Babasının söylediğine göre son yıllarda düzenli olarak günde ortalama 7 saat antrenman yapıyormuş. Bu amaç doğrultusunda direksiyon ile oynadığı ilk oyun F1 2013. Neden sonra sponsorluk yönünden çektiği sıkıntıyı yeteneği, azmi ve edinmeye çalıştığı tecrübesiyle aşmayı hedeflemeyi amaçlıyor.

Hayatının değiştiği yıl olarak gösterdiği 2017’de F1 kendi espor Dünya Şampiyonası’nı duyuruyor. Dünyanın önde gelen takımlarından biriyle kontrat imzalayarak katılıyor Cem. Takip eden 3 ay içerisindeyse Fernando Alonso ile tanışıp onun kurduğu takıma giriyor. O yıl dünya 5.si oluyorlar. 2018’de RedBull Racing F1 takımına katılan Cem, bu kez 2.lik duygusunu tadıyor. Yeteneği olan herkesin simülasyonda bu yeteneğini keşfedip becerilerini kuvvetlendirebileceğini düşünüyor.

Cem’in hayallerimden biriydi ama beklentim yoktu dediği sanaldan gerçeğe dönüş 2019’da gerçekleşti. Borusan Otomotiv Motor Sport takımına katıldı ve ardından arkadaşı İbrahim Okyay ile birlikte Avrupa Şampiyonaları’nda yarışmaya başladı. Tek araba için yaklaşık 10 kişilik ekiple çalışıyorlar. Cem için kısa vadeli ilk hedef F3’te yarışmaktı. Bunun için gerçek yarışların dışında F1 oyunu, iRacing ve Assetto Corsa Competizione’ye devam etti.

Cem’in başarılarının ardından akıllara esporun sürücüler için alternatif bir kariyer yolu olup olamayacağı sorusu geliyor. Cem Bölükbaşı’nın perspektifinden sanal sporların en büyük faydası test maliyetlerini azaltması. Simülasyon oyunlarının test kısmında çok değerli imkanlar sunduğunu her fırsatta vurguluyor. Öte yandan sahalardan sanal ortamlara geçişine sebep olan sponsor problemi ile ilgili de dişe dokunur katkısı oluyormuş. Belli bir tanınırlığa ulaştığınızda espor geçmişi sponsorlara ulaşmak için eşsiz bir fırsat. Cem’e göre en büyük şansı bu. Bu şansı elde etme doğrultusunda yaklaşık olarak 7 yıldır sanal yarışlarla ciddi şekilde ilgilenmeye başlayan Cem’in hayatı 3 sene evvel değişti. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise sosyal medyanın gün geçtikçe etkisini artırması.

Sağlık alanında ve ekonomik anlamda global olarak büyük krizlere neden olan pandemi döneminde şans Cem’in kapısını bir kez daha çaldı. Gerçek yarışlara adım atmasından kısa süre sonra karantinaya girilmesiyle her zamanki gibi oynadığı sanal yarışlardan bir tanesindeydi. Karşısına Ferrari pilotu Charles Leclerc çıktı ve hem yarış süreci hem de devamı eğlenceli, unutulmaz hatıralar bıraktı. İlk düellolarının hemen ardından Cem, Leclerc’i steamden eklemiş. Düşünsenize gecenin bir vakti hangi oyunu oynadığını görebiliyorsunuz…

Cem Bölükbaşı 3

Twitch ortamının Cem’e sağladığı tek yarar Leclerc ile kapışması değil. Kısıtlı sayıda insana hitap ederek başladığı yayınları zamanla kulaktan kulağa yayıldı ve canlı içerikleri oldukça geniş bir kitleye ulaşmaya başladı. Katıldığı birçok sanal turnuvayı da kendi ekranlarından izleyicilerine sunuyor. Ayrıca başka oyunlarla ya da arkadaşlarıyla sohbet ettiği anlarda da kamerası ve mikrofonu açık rastlayabilirsiniz. Tüm bunların dışında yarışlar dolayısıyla gezdiği ülkelerden, şehirlerden, pistlerden ve takım arkadaşlarından dolu dolu kesitleri YouTube kanalında bulabiliyorsunuz. Geldiğimiz noktada ise işler biraz çığırından çıkmış durumda. Çünkü Cem Bölükbaşı artık odasındaki bilgisayarın değil, Formula 2 takımlarından Charouz Racing System‘in aracının koltuğunda. Bana sorarsanız o bulunduğu yeri ve hatta daha yukarısını da fazlasıyla hak ediyor. Belki de Formula 1 tarihini ilk Türk pilotu o olacak ve tüm bu hikayenin espor ile başlaması beni fazlasıyla heyecanlandırıyor.

Geçen senelerde Yeşilay’ın yol açabileceği zararlı sonuçlardan dem vurarak esporu karalama kampanyasına rastlamıştım. Birçok aktivitenin mutlaka yan etkisi vardır fakat bütünü bunlar üzerinden okuyamayız. Örneğin nefes aldığımız sürece ölmeye mahkumuz ama bu nefesimizi tutmamız gerektiği anlamı taşımaz zira ne oksijen zehirlidir ne de insanoğlu ölümsüz. Velhasıl, dikenli yollardan nasıl başarıya ulaşılabileceğini ve doğru, planlı kullanılırsa esporun insanın hayatına nasıl olumlu etki edebileceğini Cem Bölükbaşı ve ilham verici öyküsü yeterince iyi aktarıyor zaten. Bize sadece Cem’i ve kendisi gibi sporcularımızı takip etmek, sonuna kadar maddi manevi destek çıkmak kalıyor.


Plase:

Total
0
Shares
Önceki Yazı

Hull City ve Acun Ilıcalı: Bir HayaLim Var

Sonraki Yazı

Chelsea: Bir Yahudi, Bir Siyahi, Bir Mavili

Bunlar da ilgini çekebilir