Atatürk Hangi Takımı Tutardı?

”Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”

                                                                                                                          Mustafa Kemal ATATÜRK

Devletimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hangi takımın taraftarı olduğu günümüzde dahi gizemini koruyan ve çok merak edilen bir konu olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’ni bütünleşmek esasına göre kurmuş Atatürk’ün bir kulüp mensubu gibi hareket etmesi mümkün mü?[1]  Öncelikle bu sorunun cevabını bulmaya çalışalım.

Atatürk futboldan çok fazla hoşlanmaz ve maçları seyretmezmiş. Futbol ile ilgili çıkan haberler ile hiç ilgilenmez ve arkadaş meclisinde futbol sohbetine katılmazmış. Ancak milli takıma karşı tutumu hep farklı olmuş. Galip geldiğimizde sevincini, mağlup olduğumuz durumlarda üzüntüsünü belli edermiş. Atatürk döneminde mutlaka her Türk gencinin okumasını önerdiği Beyaz Zambaklar Ülkesinde Finlandiya’nın kuruluşunu anlatan ünlü bir Rus romanıdır. Atamızın çok etkilendiği bu kitapta futbol ile alakalı olumsuz ögeler bulunmakta. Bu kitaba olan ilgisi de bizim tezimizi doğrular nitelikte.

Ancak Atatürk’ün Milli Mücadele Dönemi’nde futbol kulüpleri ile ilişki kurmuş olduğu herkes tarafından biliniyor. Mustafa Kemal Atatürk kulüpleri işgale karşı gelen direniş merkezleri olarak görmüş ve kulüplerimiz de bu ulusal bilinci layıkıyla taşıyarak Milli Mücadele’yi kanları ve canlarıyla desteklemişlerdir.

Günümüzde o dönem faaliyette olan birçok takımın Atatürk’ün kendi takımının taraftarı olduğu tezini eminim duymuşsunuzdur. Şimdi gelin bu iddiaları değerlendirelim;

İstanbul’da bulunduğu dönemde defalarca Galatasaray Lisesi’ne gidiyor olması Galatasaraylıların Ata’mızın sempatisi olduğuna yönelik iddiasını doğuruyor ancak hiçbir ziyaretinin futbol ile alakası yok. Ziyaretler tamamen lisenin müdürü Tevfik Fikret ile alakalı.

Belki de en şiddetli biçimde taraftar tezini savunan Fenerbahçelilerdir. Atatürk’ün Fenerbahçe kulübünü ziyaret edip övgü dolu sözlerde bulunması ve Ankaragücü’nün renklerinin bizzat kendisi tarafından sarı-lacivert olarak verilmiş olması Fenerbahçelilerde, Atatürk Fenerbahçeli olduğu için renkleri sarı lacivert olarak seçti, düşüncesini doğurur. Ancak işin aslı o gün Ata’mızın kendisine ikram edilen üzüm ve kavunun renklerinden etkilenmesidir. Hatta kulübe büstünün yapılması önerisini reddetmiş sonrasında yapılan ısrarlar sonucu kabul etmiştir.

Peki o zaman Beşiktaşlı mı? Bir seferinde Beşiktaş Ankara’ya gelir ve rahmetli Nuri Ulusu, Ata’mızı maça götürebilmek için çok uğraşır ancak başaramaz. Beşiktaşlı olsaydı mutlaka bu maçlara iştirak ederdi diye düşünüyorum.

Logosunda Türk bayrağı taşıma hakkına sahip olan üç takım vardır ancak Karşıyaka kulübüne bu hak bizzat Atatürk tarafından verildiği için kendilerini hep ayrıcalıklı hissederler ve Atatürk’ün Karşıyaka taraftarı olduğunu iddia ederler. Elbette İzmir’in işgali döneminde Karşıyakalıların verdiği mücadeleden haberdardır Ata’mız, ancak bu mücadelede Karşıyaka yalnız değildir. Altay kulübümüzün kurucuları da bu mücadeleye dahildir. Haliyle Atatürk bu durumda hangisini seçecektir?

Atatürk’ün dönem dönem spor kulüplerini ziyaret ettiği, şeref defterlerine yazı yazdığı, maddi yardımda bulunduğu ve mensuplarıyla sohbet ettiği bilinir ve haliyle günümüzde dahi bununla övünen kulüplerimiz mevcuttur. Atatürk bu kulüplerin tamamına eşit mesafede durmuştur. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Altay, Göztepe, Karşıyaka, Moda, Gençlerbirliği, Adana ve Mersin Atatürk’ün ziyaret ettiğini belgeleyebildiğim kulüplerdir.

İsmini bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu, Galatasaray kulübünden kopan 25 kişinin kurduğu Ateş-Güneş’in Atatürk döneminde bazı ayrıcalıklardan yararlandığı doğrudur. 1934 yılının Aralık ayında toplanan kongrede Ateş-Güneş Kulübünün adı, Atatürk’ün o günkü Öztürkçe deyimle söylediği şekilde Güneş olarak değiştirilir. Aynı kongrede ayrıca Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs tarihi kulübün bayram günü olarak ilan edilir. Atatürk’ün kulübe verdiği destek 1935 yılında Güneş kulübüne yaptığı iki ayrı ziyaretle zirveye çıkar. Buradan bakıldığında Atatürk’ün organik olarak en çok etkileşimde olduğu kulüp Atatürk’ün vefatından sonra tarihe karışacak olan Güneş’tir. Fakat ölümü neticesinde kulübün kollanmaması Atatürk’ün Güneş’i vasiyet olarak görmediğini ortaya koyar ki bu da tezimizi zayıflatır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün spora ve sporcuya karşı tutumunu futbolun dışında tutmamız gerekiyor. Sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını seven Atatürk’ün dünyada beden eğitimini mecbur kılan ilk devlet adamı olduğu çok fazla bilinmez. Benim de mezunu olduğum ve mensubu olmaktan gurur duyduğum Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü’nün Beden Eğitimi Bölümü için Almanya’dan uzman öğretmen getirmiş olan Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk Beden Eğitimi öğretim kadrosunu kuran liderdir. Memleketin en zor zamanlarında sırf sporcularımız ülkemizi olimpiyat oyunlarında temsil edilebilsin diye 17.000 lirayı spora ayırmıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa 1923 yılında Trabzon İdman Gücü Fahri Başkanlığını kabul etmiş ve kulübün başarısını temenni ettiği bir telgraf yollamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk hayatta iken adına tertip edilen ilk futbol turnuvası 1928 senesinde düzenlenen Gazi Büstü’dürGazi Büstü’nü Fenerbahçe’yi 4-0 mağlup ederek Galatasaray takımı kazanır. Galatasaraylı meşhur pehlivan Çoban Mehmet, büstü kucaklayarak müsabakanın oynandığı Taksim’den Mekteb-i Sultani’ye kadar taşımıştır.

1930 senesinde Galatasaray Lisesi’ni ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk’ü karşılayan coşkulu grubun, ”Siz hangi takımlısınız?” sorusuna, ”Benim gibi toplumun önünde olan insanlar asla takım tutmamalı veya tutsalar bile o takımı hep içinde saklamalı. Bu sebeple ben sadece milli takımı tutuyorum.” cevabını vermiştir.

1938-39 sezonu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı sebebiyle yaklaşık bir ay kadar bütün yurtta spor karşılaşmaları yapılmaz. Galatasaray Kulübü, Atatürk’ün vefatından sonraki ilk müsabakasına tarihinde ilk defa, sadece amblemi üzerinde olmak kaydıyla siyah gömlek, siyah pantolon ve siyah çorap ile çıkar. Bütün müsabakalarda üç dakikalık sükut icra edildi. [2]

Sonuç olarak Atatürk’ün spor anlayışı günümüzde hangi kulüpte var ise Atatürk o kulübün mensubudur. Ata’mız düşüncelerini ve yapmak istediklerini benimseyen ve günümüzde uygulayan her takıma aittir. O elbette hepimizin önderi ve lideridir.

Kaynaklar:

[1] – Hiçyılmaz, Ergun, 2017, Beşiktaş Bazıları Büyük Doğar, Ulak Yayıncılık, İstanbul

[2] – Yüce, Mehmet, 2015, İdmancı Ruhlar, İletişim Yayınları, İstanbul

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın
Önceki Yazı

Lillard ve Sesi: Dame D.O.L.L.A

Sonraki Yazı

Adriano Leite Ribeiro: Devrik Milano İmparatoru

Bunlar da ilgini çekebilir